×

Hep Senin Yüzünden

“ 2003 Yılında Mart ayında Irak savaşı başlamıştı ve televizyonlardan takip ediyorduk savaşı. Bir sabah uyandığımızda birde baktık ki, mahallelerimizde boş olan her yerde bir sürü insan var, savaştan kaçan Iraklılar sokakta uyuyor, camilerde uyuyor ve dileniyorlardı… Onlara büyük bir kibirle baktık… Bir gün gözümü açtım ve Türkiye’de sokakta evsiz, kimsesiz ve her şeyini kaybetmiş biri olarak uyandım. İşte o zaman anlayabildim mahallemizdeki Iraklıları, Allah’ım beni affet!”

Bu sözler kendi ülkesinde niye çıktığını bilmediği ve herhangi bir tarafı tutmayan sadece yaşamak isteyen ülkemize sığınmış bir Suriyeli’ye ait. Yazıma bu sözlerle başlamak istedim, çünkü empati kurmamızı kolaylaştıracağını düşünüyorum.

Olay v1: Evinizin balkonundan dışarıyı seyrediyorsunuz. Bir kadın ve çocuğu evinizin önündeki ağacın altına oturmuş dinleniyor, o sırada babanız geldi ve durduk yere onlara kızdı onları oradan kovdu.

Sonuç: Babanız haklı doğru olanı yaptı. Çünkü o babanız ve sizin bahçeniz neden duruyorlar ki?.

———–

Olay v2: Evinizin balkonundan dışarıyı seyrediyorsunuz. Bir kadın ve çocuğu evinizin önündeki ağacın altına oturmuş dinleniyor, o sırada en sevmediğiniz komşunuz geldi ve durduk yere onlara kızdı onları oradan kovdu.

Sonuç: Komşunuz çok gaddar ve vicdansız, hem ne diye sizin bahçenize müdahale ediyor ki?

————

Ne yazık ki iyi yada kötüye, doğruya ya da yanlışa karar verirken şuanda bu haldeyiz. Tanıdığımız sevdiğimiz tarafı olduğumuz kişiler ne söylerse onlar doğru ve onu destekliyoruz, sevmediğimiz ve muhalif olduğumuz kişilerde ne söylerse onlar yanlış ve onları kötülüyoruz.

Arama motorlarını kullanarak Türkiye İstatistik Kurumu verileriyle aşağıdaki sonuçlara ulaşabilirsiniz.

2011 Yılında öldürme, yaralama, cinsel suçlar, alıkoyma, hırsızlık, yağma, dolandırıcılık, uyuşturucu ticareti ve kullanma, sahtecilik, kaçakçılık, trafik suçları, rüşvet ve diğer suçlardan 79.822 Türk vatandaşı ceza evine girmiştir. Yine aynı suçlardan 274 yabancı uyruklu kişi 2011 yılında ceza evine girmiştir.

2013 Yılında öldürme, yaralama, cinsel suçlar, alıkoyma, hırsızlık, yağma, dolandırıcılık, uyuşturucu ticareti ve kullanma, sahtecilik, kaçakçılık, trafik suçları, rüşvet ve diğer suçlardan 161.153 Türk vatandaşı ceza evine girmiştir. Yine aynı suçlardan 558 yabancı uyruklu kişi 2013 yılında ceza evine girmiştir.

Dikkat edin lütfen yabancı uyruklu diyoruz, yani Ülkemizde yaşayan bütün yabancı uyruklu kişilerden bahsediyoruz. 2,7 Milyon Suriye vatandaşı ve 2000 Yılı nüfus(Güncel olanı bulamadım) sayısına göre 50 farklı ülkeden 234.000 kişi içinden 2013 yılında 558 kişi belirtilen suçlardan ceza almıştır.

2013 Yılında toplam 7405 kızamık vakası ülkemizde görülmüştür. Bunların 6731’i Türk vatandaşları arasında olup 674 ü yabancı uyruklu kişilerde görülmüştür.

Yani ülkemize Suriyeliler gelmeden öncede,

-“Ülkemizde her türlü suç olayı vardı”

– “Ülkemizde sağlık problemleri vardı”

– “Ülkemizde işsizlik vardı”

Anneniz, babanız, eşiniz, sevdiğiniz biri öldüğü için ömür boyu yemek yemeyen, su içmeyen, yeni kıyafetler almayan, evlenmeyen kimse var mı? Suriyeli diye insanlar evlenmesin mi? Yemek yemesin mi? Eğlenmesin mi? Çocukları olmasın mı? Hayata tutunmasın mı? Üniversiteye gitmesin mi? Arabaya binemesin mi? Bakımlı olmasın mı? 2011 Yılından önce onlarında kendi hayatları vardı, işleri, eğitimleri, emek verdikleri bir çok şeyi birgün pat diye bırakıp bu tarafa geldiler. Düşünün şuanda pat diye bütün malvarlığınız, eğitiminiz, saygınlığınız, yıllarca emek verdiğiniz kariyeriniz, dostlarınızı bırakıp başka bir ülkeye gitmek zorunda kalıyorsunuz. Ve bu gittiğiniz ülkede sadece bir sayıdan ibaretsiniz. Sadece sizden sayı olarak bahsediyorlar.

Sizin bugüne kadar bir arabanız eviniz yoksa bunun sorumlusu Suriyeliler değil, siz bugün işsizseniz bunun sorumlusu Suriyeliler değil! Herkesin üzüntüsü, acısı, sevinci, yaşam tarzı bizim gibi olmak zorunda değil, sırf ülkemize sığındılar diye bizden daha kötü koşullarda yaşamak zorunda değiller, bizden daha kötü giyinmek zorunda değiller, bizimkinden daha kötü işlerde çalışmak zorunda değiller…

“Dünya senden olmayanlarla hoştur. Onların sana verdiği ilimlerle, kıymetlerle, gönüllerle hoştur. Sadece senin gibiler değil, senden olmayanda çok yaşasın ki, sen de yaşa…

Hele bir de onun gözünde gör şu fani dünyayı…

Herkes beyaz olsa o zaman beyazı fark edemesin ki değil mi? Veyahut da siyah…

Beyaz en güzel siyahta belli eder kendini…

Beni ben yapan yegâne şey, benden olmayandır. O yoksa sen de yoksun…

Ne anlamı kalır, ne rengin belli olur, ne de tadın.”

(Hükümet Kadını Filmi – Aziz Veysel)

huseyin-demir-hep-senin-yuzunden-1024x683 Hep Senin Yüzünden

Share this content:

You May Have Missed